Kişinin yaşlanması zamanla ortaya çıkan doğal bir süreç olmasına karşın, ciltteki yaşlılık belirtileri bir gün içinde fark edilebilir. Kişiler gözaltı şişliği, ciltteki kırışıklık gibi yıpranma ve yaşlanma göstergelerini bir gün uyandıklarında bir anda fark edebilirler.Yaşlanmış cilt en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Hem genetik faktörler, hem de çevresel faktörler yaşlanmada rol oynar. Kişiler bazen olduğundan erken yaşlanabilir.
Ciltte yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan değişiklikler şöyle özetlenebilir;
· Güneş lekeleri veya yaşlılık lekeleri:Sıklıkla 40 yaşından sonra ortaya çıkan bu lekeler, yüz, eller, sırt ve ön kolda daha çok görülür. Açık tenlilerde daha erken görülür.
· Ellerde zayıflama:Yaşlanma ile beraber kolajen lifleri azaldığı için, özellikle el sırtında cilt incelir, damarlar belirginleşir ve deride kırşıklık hakim olur.
· Göğüs dekoltesinde renk ve pigemntasyon artışı:Bu bölgede güneş lekelerine benzer lekeler ve daha koyu lekeler oluşur.
· Kırışıklık, elastikiyet kaybı ve sarkma:Metabolizmanın yavaşlaması ile birlikte 30 yaş sonrası gittikçe belirginleşen ciltte elastikiyet ve sıkılık kaybı, özellikle göz çevresinde mimik kaslarının günlük binlerce kere çalışması sonucu kaz ayakları ve beraberinde gözaltı ve çevresinde sarkmalar görülmeye başlar.
· Saçlarda incelme, seyrelme ve dökülme:Yaşlanma ile saç kök hücrelerinin sayısı giderek azaldığı için saçlar incelmeye veya dökülmeye başlar. Ayrıca kişiye ait genetik yapı, stres, hormonal değişiklikler, beslenme alışkanlıkları saçların seyrelme ve dökülmesinde etkili olabilir.
Doç.Dr.İbrahim Aşkar,''Yaşlanma, güneş ışınlarına maruz kalma, mevsimsel değişimler, hava kirliliği ve çalışma koşulları gibi pek çok faktör cilt üzerinde olumsuz etkiler oluşturur. Dış etkenlere açık olması nedeniyle diğer organlara oranla çok daha hızlı yaşlanan cildin özellikle de yirmili yaşlardan itibaren daha fazla bakım ve desteğe ihtiyacı vardır. Kırışıklık ve lekelerin oluşumu, orta yaş ile birlikte en yaygın olarak görülen cilt sorunları arasında yer alır. Daha sağlıklı, daha canlı ve genç bir cilt görünümünün elde edilebilmesi için son yıllarda gelişen medikal teknoloji ile birlikte yenilikçi uygulamalar yapılmaktadır. Lazer ışınları ve radyo dalgaları ile yapılan uygulamalar bunların büyük bir kısmını oluşturur. Fraksiyonel radyo frekans radyo dalgaları, FRF uygulaması veya daha basit bir isimlendirme ile altın iğne uygulaması, son yıllarda cilt üzerinde güvenle uygulanan yenilikçi tekniklerden bir tanesidir. Bu uygulama ile cilt yüzeyine etki edilmeden direkt olarak cilt altı hedeflenir ve cildin daha canlı, parlak, gergin bir görünüme kavuşturulması sağlanır. Basit bir yöntem olmasının yanı sıra herhangi bir kesi veya yara olmadan ameliyatsız bir biçimde yüz gençleştirme imkanı tanır. Altın iğne uygulaması ile birlikte ağrısız, acısız bir şekilde çok daha sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmak mümkündür.''dedi.