ANKARA’NIN ÖZLERİ: YABANABAT’IN 142 YILLIK ÖZÜ
ŞEYH ALİ SEMERKANDİ 1300-1442 (H.720-862)
Asıl adı Ali’dir. Doğduğu veya geldiği yerin Semerkant olması nedeniyle ‘Semerkandi’ denilmiştir. 1571 yılında II. Selim Han’a ait Berat-ı Hümayunda Hz. Ömer (r.a.)’in soyundan ’ Farukiye’ sülalesinden bir aileye mensup olduğu açıkça zikredilmiştir.
Tahsilini Semerkant’ta yaptıktan sonra Buhara’ya giderek Alaaddin Buhari’nin talebesi olur. Tasavvufta kemale erer. Bahru’l Ulum adlı tefsir kitabını yazdığı rivayet edilir. Şam, Kudüs şehirlerini dolaşır. Mekke’de Kabe-İ Muazzama’da imamlık yapar. Daha sonra Peygamberimizin Ravza-i Mutahharasında 7 sene türbadarlık yapar. Gördüğü rüya üzerine Anadolu’ya gelir. Önce Karaman daha sonra Alanya , Çankırı ve Eskipazar (Örenşar ) ilçesinde irşad faaliyetlerini sürdürür. Örenşar’dan Kızılcahamam’a bağlı Çatak karyesine gelir. Buradan da Çamlıdere’ye (Kuzviran, Şeyhler, Ali Dede Şeyhler) gelerek yerleşir. Miladi 1442 yılında 142 yaşında iken vefat etmiştir. Mübarek kabri bugün ki Çamlıdere Kabristanının tam ortasında bulunmaktadır. Şeyh Ali Semerkandi hazretleri uzun boylu, iri yarı. Bugday renkli, kırmızı benizli, elleri oldukça büyük, bıyıklı ve ak sakallı idi.
Semerkandi Hazretlerinin soyundan gelen alimler arasında Ahmet Hulusi Efendi ve Ebu Bekir Sıddık Efendi ile başka köylere giderek yerleşen ve dergah açan Otacı Şıhlar köyündeki Miletvekillerimizden Prof.Dr.Eyüp SANAY’ın soyundan geldiği Şeyh Abdurrahman Efendi ile Bardakçılar köyündeki Halil Dede vardır
Sıgırcık Suyu:
O tarihlerde Osmanlı Başkenti olan Bursa’da bir çekirge afeti meydana gelir. Zamanın bütün ziraatçılarının uğraşmaları da bu afeti engelleyemedi. Alimlere ve velilere haberler gönderilerek çare soruldu. Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri dağda asasını vurarak çıkardığı sudan bir miktar gönderdi.Çekirge afetinin bulunduğu bölgelere bu sudan azar azar döküldü.Çok kısa bir zaman içerisinde çekirgeler kayboldu.
Padişah Sultan Murad çekirge afetinden kurtulmalarna vesile olan Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerini Bursa’ya davet ederek ,kendisine çok izzet ve ikramlarda bulundu.Bursa’da kalmasını rica etti. Çamlıdere’ye dönmek istediğini görünce fermanla Çamlıdere’lilere askerlik ve toprak kirası mükellifiyetlerinden muaf olmalarını emir verdi. Bu durum diğer Osmanlı Padişahlarınca da Fermanlarla Kurtuluş Savaşımıza kadar devam etti.
Çekirge (Sıgırcık Suyu) o günden sonra çekirge afeti olan bölgelerde kullanılmış ve hep faydası görülmüştür.
Çekirge suyu kaynağı Çamlıdere’nin kuzeyinde Bugün ki Karabük İlinin Eskipazar İlçesi Sudeyaka köyü Şıhlar mahallesi yakınlarındadır.
Menkibeleri :
Köylüler sığırlarını otlatacak kimseyi bulamıyorlardı. İnsanların sıkıntısını gören Semerkandi Hazretleri onlara ‘sığırlarınızı otlatabilirim ,bu işten dolayı sizde herhangi bir ücret istemiyorum.’ Dedi. Köylüler çok memnun oldular. Sığırlarımız ile buzağılarımızı beraber otlatıp,buzağıların annelerini emmeden otlamalarını sağlaması istirhamında bulundular. O da kabul etti. Semerkandi Hazretleri otlak yerinde sığırlara dönerek ‘Ey inekler ve buzağılar! Akşama kadar beraber otlayınız, yalnız buzağılar annelerini emmesinler, annelerde yavrularını emzirmesinler.’ Dedi. Bu söz üzerine anneler buzağılarını emzirmedi. Akşam merak içinde bekleyen köylüler ineklerin memelerinin süt içinde olduğunu gördüler ve şaşıp kadılar. Bunun bir keramet olduğunu, Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin büyük bir Veli olduğunu anladılar
Semerkandi hazretleri bir gün kırda sığırları otlatırken bir kurdun bir öküzü öldürmek için hazırlandığını gördü. Kurda ‘Ey kurt bu öküzü öldürmek için kimden izin aldın’.dedi. Kurt’ta dile gelerek ‘öküz benim nasibimdir. Allah’ın izni ile onu öldürüp onu yiyeceğim.’dedi. Semerkandi Hazretleri ‘ben bu durumu öküzün sahibine anlatayım . bugün müsaade et yarın gel.’dedi. Kurt peki diyerek gitti. Öküzün sahibi anlatılanlara inanmadı. Ertesi günü öküzü yine sığıra gönderdi. Kurt yine gelip öküzün başına dikildi. Semerkandi Hazretleri kurt’ta gelip ‘mademki yiyeceksin öküzü öldürüp derisine zarar vermeyecek şekilde ye’.dedi. Akşam öküzün sahibi öküzün yerine derisinin geldiğini görünce hadiseyi sorup durumu öğrenince, Semerkandi Hazretlerine inanmayıp, uygun olmayan sözler söyledi. Ertesi günü Kadı’ya şikayet etti.Kadı her iki tarafı dinledikten sonra Semerkandi Hazretlerine şahidin var mı diye sordu. O da’ orada bulunan hadiseyi gören kayalar ve ağaçlar şahidimdir.’ Dedi. Bu sözü der demez Hadisenin geçtiği yerde gürültüler koptu. Kayalar ve ağaçlar harekete geçerek kadı efendi’nin olduğu yere doğru gelmeye başladılar. Bunun üzerine Semerkandi Hazretleri ‘ey! Kayalar ve ağaçlar olduğunuz yerde durun ’deyince durdular. Kadı ile davacı ve orda bulunanlar hayretler içinde kaldılar. Şeyh Ali Semerkand’in büyüklüğünü anladılar ve Semerkandi Hazretlerinin talebelerinden oldular.
Şeyh Ali Semerkandi hazretlerine ait yukarıda anlattığım gibi bir çok menkibe bugün de halk arasında anlatılmaktadır. Milletimiz bu yolla bu mübarek şahsiyetin ululuğunu kendince dile getirmektedir. Şeyh Ali Semerkandi Hazretleri; Mekke’de Kabe-i Muazzamada İmamlık yapacak derecede Ehli Kur’an olan, Efendimiz Hz.Muhammet(s.av.)’in sevdalısı , senelerce Ravzasında türbedarlık yapan, Kızılcahamam Berçin Çatak köyü ve Çamlıdere’de açtığı Medreselerle bir çok ilim adamı yetiştiren, yaşadığı bölgeye rahmetler getiren bir ulu çınardır.
‘Niyet hayır,akıbet hayır’,’Bütün mazlumlar,garibanlar bir millettir.’diyen ,Anadolu’muzun ve Bölgemizin manevi ana direklerinden olan Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinden Allah (c.c.) razı olsun ve rahmet eylesin. Bizlerin de Hak’ka kul, Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimize ümmet,Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerine layık evlatlar olmamızı nasip etsin.
Selim ŞENOL
amin , beğendiğimi ve ziyaretine gitiğim türbesi gözümün önüne geldi teşekkürler bu duyguyu tekrar yaşattınız.