MİLLİ ARA FORMULA 1 HEYECANI İLE BAŞLADI
Haftanın en karlı takımı Galatasaray oldu. Fenerbahçe ilk yenilgisini aldı, Beşiktaş’ta kötü gidişat sürüyor. 9 yıl sonra ülkemize dönen Formula 1 heyecanı ile Milli araya girdik.
Haftanın açılış maçında Beşiktaş deplasmanda Gaziantepspor’a 3-1 mağlup oldu ve 10 puanda kaldı. 7 maçta 3 mağlubiyet alan Beşiktaş sezon boyunca, bu inişli çıkışlı grafiğini sürdürüp muhtemelen ilk üçe giremeyecektir. Futbolun istisnalarla beraber değişmez kuralı iyi futbolun iyi topçularla oynandığıdır. İyi topçudan kasıt yıldız isim değil, futbol aklı olan mücadele eden futbolcudur. Bu maçta Welinton’un sakatlanması ile oyuna Montero girdi ve Beşiktaş defansı adeta yol geçen hanına döndü. Kaleci Ersin’in de kırmızı kartı ile birlikte maçı kazanması zorlaşan siyah beyazlılar Gaziantep’ten yenilgi ile döndüler. Ersin yaşına göre iyi bir kaleci ancak 19 yaşında tecrübesiz bir ismin Beşiktaş kalesinde barınmasının ilk yolu önündeki stoperlerin ve defansif orta saha üçlüsünün iyi olmasından geçiyor. Sergen Yalçın’ın kadro tercihleri başta olmak üzere takımın formasının büyük geldiği futbolcular ile Beşiktaş bu sezon 2 kazanır 1 kaybeder.
Fenerbahçe evinde Konyaspor’a 2-0 mağlup oldu ve skordan bağımsız, oynadığı oyunla ilk 8 haftayı taraftarınamumla arattı. Fenerbahçe’nin bu sezon en önemli özelliği ofanstaki gücü. Maça evinde baskılı başlaması beklenen sarı lacivertliler bunu başaramadı. Kötü oyununa rağmen Pelkas’ın34. dakikada attığı golünVAR’dan dönmesi ile daha da düşen takım maç boyu hiçbir etkinlik gösteremedi. Maçın kırılma anı net golün VAR kararı ile verilmemesi oldu. Ülkemizde VAR kuralları ne yazık ki IFAB kurallarına göre değil, hakemlerin keyiflerine göre veriliyor. Sistemin üçüncü yılında hala bu teknolojiyi en kötü kullanan federasyon Türkiye Futbol Fedarasyonu.
Ancak verilmeyen golden sonra önünde 60 dakika olmasına rağmen mücadele etmeyen, baskı sekansı kuramayan Fenerbahçe muhtemelen maça ‘’nasıl olsa yeneriz’’ gözü ile çıkmış. Unutulan ve dersine çalışılmayan nokta ise Konyaspor’un oyun kimliği olmuş görünüyor. Ne kadar antrenman yapılırsa yapılsın, daha önceki maçlarda rakiplersürklase bile edilse, takımın o hafta oynayacağı takımın analizine çalışmak ilk kural olmalı.Öyle ki, Fenerbahçe’yi ezbere bilen İsmail Kartal’ın öğrencileri bu sezon ligde tek galibiyetini Beşiktaş’tan alsa da ligin en az pozisyon veren ve az gol yiyen takımları arasında.Bu sonuçla Fenerbahçe, ligde hiçbir takımın güle oynaya şampiyon olamayacağının dersi ile milli araya 17 puanla girdi.
Galatasaray deplasmandaSivasspor’u 2-1 mağlup etti. Rakiplerinin puan kaybettiği haftayı iyi değerlendiren sarı kırmızılılar ligde 2 hafta üst üste kazandı ve milli araya moralli girdi.Belhanda ve Arda’nın attığı gollerle sonuca giden Galatasaray’da kaptan Arda 9 yıl sonra golünü atmış oldu.Sarı kırmızılılar Sivas deplasmanında oynaması gerektiği gibi oynadı. Milli araya girerken en önemlisi, Belhanda ve Babel’i Fatih Terim uğraştı uğraştı artık takıma kazandırdı. Diagne ve Feghulli’nin devre arasında gönderilip, iyi transferlerle katkı olursa Galatasaray şampiyonluğun en önemli adayı haline gelebilir. 8 hafta sonunda Galatasaray liderin 1 puan gerisinde ve ilk dört haftanın aksine kalitesini ortaya koymaya başladı.
Ankaragücü Eryaman’da Karagümrük’ten 1 puanı son dakikada kurtardı ve maç 2-2 bitti. Temsilcimiz için lig çok zor geçecek görünüyor. Oynadığı 6 maçta 2 beraberlik 4 yenilgi alan sarı lacivertlilerde temel sıkıntı teknik taktikten ziyade vasat kadro. Geçen sezon mucize ile ligde kaldık ama bu durumun kıymeti anlaşılmamış görünüyor. Vasat kadronun tanımı Ankaragücü’nün kariyeri vasat futbolculardan kurulu oluşudur. Ligin hemen hemen her takımında kariyerinde en az bir-iki iyi takıma transfer olmuş futbolcu varken, temsilcimizde bu sayı nerdeyse yok denecek kadar az. Bu durum kötü giden işlere isyan edecek futbolcu olmamasına yol açıyor, çünkü daha iyisini gören futbolcu çok az. Kısacası devre arasına kadar bir şekilde iyi-kötü potada tutunabilirsek, devre arası en az geçen sezon gibi yapılacak transferlerle ligde kalınabilir. Aksi halde ligde kalmamız maalesef mucize olur.
Milli araya girdiğimiz bu haftada en büyük heyecanımız 2011’den beri ilk kez İstanbul’a gelen Formula 1 olacak. Cuma gününden itibaren yaşayacağımız heyecan, sezonun sondan 4. yarışı olacak. Mercedes’in markalar şampiyonluğunu garantilediği fikstürde, şimdiden efsane pilotuHamilton’ın şampiyonluk turunu izleyebiliriz. Yıllar sonra Cumhurbaşkanlığımız himayelerinde geri dönen Formula 1, virüsden dünyanın kırıldığı şu ortamda müthiş bir reklam. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekir. Şimdilik önümüzdeki yılların takviminde görünmese de inşallah İstanbul Park 2005-2011 yılları arasında olduğu gibi her yıl Formula 1’in değişmez adreslerinden biri olur.
Milli takımımız 11 Kasım Çarşamba günü Hırvatistan ile oynayacağı özel karşılaşma ve UEFA Uluslar Liginde 15 Kasım Pazar günü Rusya ve 18 Kasım Çarşamba günü Macaristan ile yapacağı maçlar nedeni ile ligde 9. Hafta 20-22 Kasım fikstürü ile devam edecek.
Spor sadece bir eğlence aracı. Asıl olan sağlık. Bu nedenle pandemi bitene kadar dikkat etmemiz gereken üç şey ;
TEMİZLİK + MASKE + MESAFE
