Fenerbahçe 111 yıllık tarihinde, ilk kez bir haftayı küme düşme hattında tamamladı. Bu hafta oluşan tarihi puan durumunu Fenerbahçe tarihine altın(!) harflerle yazdıran başkanından , masörüne kadar tüm emeği geçenlerinin evlerine asmaları gerekir. Utanç tablosu karşısında bakalım bu hafta adeta pembe dizi senaryosuna dönen Ersun Yanal hamlesi gelecek mi?
Fenerbahçe için aslında yazacak bir şey yok. Türk futbolunun lokomotiflerinden, 111 yıllık Fenerbahçe, 2018-2019 sezonu 15. hafta sonunda 14 puanla ‘’KÜME DÜŞME HATTINDA’’. Fenerbahçe’yi bu hale getirenler bunun hesabını taraftarına nasıl verecek bilinmezken, takım için eğer çıkış yolu varsa o yol Ersun Yanal’ın gelişi ile olacak. Ersun Yanal geldiğinde de sahada hiçbir varlık gösteremeyen futbolcular bir anda düzelebilir mi? Bu ilk etapta imkansız. Ancak camia ‘’yeniden’’ bir ruha kavuşup bir kıvılcım ile ateşlenebilir. Eğer Ersun Yanal gelirse ve bu yıl takım toparlanamazsa bu Yanal’ın sorumluluğunda olmamalıdır. Bu hafta ilk 10 hedefiyle yola devam edilip, yazın baştan aşağı tüm takım toptan değişime giderek seneye neler yapılabilir o planlanmalıdır. Comolli’nin gönderilmesi de bu planlamanın başında gelmelidir. Ali Koç sonsuz görünen kredisine düşen soru işaretleri artık sadece bu şekilde giderebilir.
Haftanın açılış maçında Beşiktaş Alanyaspor’a konuk oldu. Maç golsüz eşitlikle biterken, Alanyaspor Sergen Yalçın’la çıkışını sürdürdü. Bu maçta Beşiktaş son iki maçının aksine bir oyun sergiledi. Alman eldiven Karius’un kritik kurtarışları 1 puanı da getiren kurtarışlar oldu. Pepe’nin yokluğunda Necip mücadele etti, kritik müdahalelerde bulundu ancakstopermevkisinde ki bir futbolcu bu kadar silik bir oyun sergileyemez. O bölgede Medel oynasa belki daha derli toplu bir takım oyunu ortaya çıkabilirdi. Oyuna sonradan giren golcüler Love ve Larin’in oyuna fiziken girip, ruhen girememeleri sonucu değiştirmedi. Zaten Larin’in Beşiktaş’a gelişi tam bir skandal. Bu kadar sınırlı kapasitede bir forveti Amerika Orlando’dan ne görüldü de getirildi hakkaten ilginç. Bu sonuçla puanını 25’e yükselten Beşiktaş, ligde zorlu fikstüre gireceği haftalar öncesi iki puan kaybettiği bir haftayı geride bıraktı.
Galatasaray kötü gidişatını evinde Çaykur Rizespor maçında da sürdürdü. Sarı kırmızılılar 2-0 öne geçtiği maçtan 2-2 beraberlikle ayrılarak ligde çok önemli 2 puan bıraktı. Geçen hafta ki yazımda da çok net bir şekilde yazdığım gibi, Galatasaray’da ki bu kötü gidişin tek sorumlusu Fatih Terim’dir. Sakatlar, cezalılar, hakem hataları, tüm bunlar son 10 maçta 1 galibiyetin nedeni olamaz. Başta taraftar olmak üzere, tüm Galatasaray camiası bu durumun hesabını Fatih Terim’e sormalıdır. Galatasaray eğer başarılı olacaksa bu hesaptan sonra başarılı olabilir. Hesap sormak demek olumsuz bir ortam yaratmak anlamında değildir. Aile içi hesaplaşma olmalıdır ki sorunlar çözülsün, yoksa geçen hafta da yazdığım gibi her kötü sonuçta suçu başkalarına atmak halının altına sorun süpürmekten başka bir şey değildir. Gol atması gerektiğinde ezberestoperi ileri göndermek, oyun temposunu ev sahibi olarak ayarlayamamak, yanlış oyuncu değişiklikleri gibi pek çok teknik yanlışlıklar sayabiliriz.
Ahmet çalık, Ömer Bayram, Muğdat gibi Galatasaray formasıyla alakası olamayacak futbolcuların transferi yerine bu mevkilerde Ozan Kabak gibi alt yapıdan futbolcuların tercih edilmesi gerekir. Bu sadece Galatasaray için değil tüm büyük takımlarımız için geçerli.
PREMIER LIG’de bu hafta dengeler değişti. Haftanın maçında deplasmandaChelsea’ye 2-0 yenilen Manchester City ligde ki ilk yenilgisini aldı ve zirveyi Liverpool’a kaptırdı. Chelsea kötü haftalardan sonra flaş bir galibiyete imza atarken 3. sıra çekişmesinde iddialı olduğunu gösterdi. Bu yıl City’yi yenmek, Guardiola’yı yenmek hakkaten inanılmaz bir başarı. Londra ekibi için sezonun galibiyeti diyebiliriz bu sonuca. Bu maçta City bildiğimiz görüntüsünden uzak, gollere reaksiyon gösteremeyen bir oyun sergilerken beklentilerin altında kaldı. Klasik kanatlarını dikip, forvetle o kanatlar arasına Silva’ların koştuğu oyunu birkez bile göremedik. Liverpool ise bu hafta Bournemouthdeplasmanından Salah’ın hat-trick yaptığı maçtan 0-4 galip ayrıldı ve haftalar sonra zirveye yerleşti. Ayrıca bu hafta sonunda artık Premier Ligde nağmalup tek takım kaldı : LIVERPOOL.. Bakalım Dünyanın en zevkli, en kaliteli liginde ilerleyen haftalarda bu iki takımın çekişmesi neler gösterecek.
SERIA’daJuventus ve İnter Torino’da karşılaştı. Güle oynaya şampiyonluğa giden Ronaldo’luJuventus, Icardi’liİnteri, Mandzukic’in golüyle 1-0 yendi ve 15. Haftada 45 puana ulaştı. Bu sonuçla lider Juve ile 3. sıradaki Inter’in arasındaki puan farkı 15. Haftada 14 oldu.
LA LIGA’da ise Barcelona deplasmandaEspanyol’u 0-4 yenerek liderliğini sürdürdü. Messi’nin iki frikik golüyle klasını konuşturduğu maçta Barcelona o bildiğimiz dominant oyununu sergiledi.
Haftanın en önemli maçlarından biri de İspanya’da , Real Madrid’in sahası Santiago Bernabeu’da oynandı. Güney Amerika’nın en büyüğü olmak için Avrupa’da sahaya çıkan Arjantin’in iki ezeli rakibi RiverPlate ve Boca Juniors, normal süresi 1-1 sona eren maçta, uzatma sonucu 3-1 kazanan RiverPlateLibertadores kupasının sahibi oldu.
Amerika MLS liginde ise şampiyon bu hafta belli oldu. Final maçında karşı karşıya gelen Atlanta United ile PortlandTimbers karşılaşmasını 2-0 ‘la kazanan Atlanta MLS şampiyonu oldu. Bu şampiyonluk Atlanta United’ın tarihindeki ilk şampiyonluk oldu.
Euroleague’de haftanın maçında temsilcimiz Anadolu Efes ve Real Madrid İstanbul’da karşılaştı. Sonu bizim adımıza son derece dramatik biten maçta temsilcimiz sahadan 82-84 mağlup ayrıldı. Maçta farkı bir ara 14 sayıya çıkaran Efes, kritik anlarda ki oyun tecrübesizliği ve rakibin bu dakikaları son derece iyi oynaması sonucu maalesef sahadan mağlup ayrıldı.
Bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe ise Vesely’nin yıldızlaştığı maçta,deplasmandaPanathinaikos’u 69-81 yenerek Avrupa’nın bu sene açık ara en iyi basketbol takımı olduğunu yine gösterdi. Fenerbahçe bu sene ligde namağlup yoluna devam ederken,Euroleague’de ise sadece 1 mağlubiyet aldı. Euroleague’in en zor deplasmanlarını galibiyetle geçen takım böylece 11. maçında 10. galibiyetini almış oldu. Şimdiden Final Four’a üst üste 5. defa gitmeye hazırlanan sarı lacivertliler formuyla şu an Avrupa’nın zirvesinde!
NBA’de iseBoston Celtics, efsanesi LaryBird’ün doğum günü haftasında adeta sezon zirvesini yaptı. Haftayı 5 galibiyetle tamamlayan Boston, son maçında da tarihsel rakibi Chicago Bulls’u 133-77 gibi tarihi farkla mağlup ettiler. Bu hafta değineceğim bir diğer takım ise San AntanioSpurs.Yıllar sonra ilk kez playoff a girememe tehlikesi ile karşı karşıya olan Spurs 26 maçta 14 mağlubiyetle batının son sıralarına demir attı. Spurs bu yıl KawhiLeonad- Derozan takasıyla kan mı kaybetti güçlendimi belli olmasada asıl sorun Yılların kurt koçu Popoviç’intakımının savunma yapamamaları. Bunun yanında, bu sene zirve noktasına ulaşan NBA temposunun çok altında kalmaları, net oyun liderlerinin olmaması, Duncan , Parker , Ginobili gibi yıldızlardan artık yoksun olmaları takımı dip noktasına getirdi.
HAFTANIN SÜRPRİZİ
Bu sezon ki gidişatından buna ne derece sürpriz denilir bilmiyorum ama , tarihinde ilk kez küme düşme hattına düşen Fenerbahçe için bu haftanın sürprizi diyebiliriz.
HAFTANIN OLAYI
Voleybolda ise bir tarihi başarı daha elde ettik. Vakıfbank Voleybol Takımı , Kadınlar Dünya Kulüpler Şampiyonasında, finalde Brezilya ekibi Minas’ı 3-0 yenerek, üst üste 2. toplamda 3. kez bu tarihi başarıyı elde etti. Vakıfbank böylece son 2 Dünya ve Avrupa şampiyonu olarak Dünya voleyboluna damga vurdu.
Son 4 sezondur, voleybolda Dünyanın en büyük kupası ülkemize gelirken, bu branşta geldiğimiz seviye inanılmaz. (2015 ve 2016 yıllarında Eczacıbaşı bu başarıyı elde etti.)
İNENLER
Ali Koç
Fenerbahçe Futbol Takımı (düşenler)
Fatih Terim
San AntanioSpurs
ÇIKANLAR
Trabzonspor
Malatyaspor
Boston Celtics
Muhammed Salah