BİR İNEK VE BİR DOMUZUN PUŞT'A ETTİĞİ…
Yusuf AKGÜL
Bu yazımda, iki anlatıma yer vereceğim.
Birincisi bir Hint hikâyesi, ikincisi ise güncel bir fıkra, hem de çağdaş!
Bu iki anekdotu ne zamandır arşivimde bekletiyordum.
Şimdi tam sırası.. Yani cesaretim yerinde!
Cesaret Biter Esaret Başlar
Bir Hint hikâyesine göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya baslar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın, farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki:
-“Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem?”
Bu olaydan su sonucu çıkarabiliriz: İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaslanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için?
Şimdi de çağdaş fıkramıza geçelim.
Üç Devlet Başkanı
Günün birinde ABD başkanı Bus, Pakistan başkanı Müşerref ve Hindistan baskanı bir toplantı için uçakla seyahat ediyorlarmış..Uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düşecekmiş. Kaptan pilot herkese uçaktan atlamaları gerektiğini söyleyip, paraşütlerini vermiş, herkes atlamış.
Bu üç başkan aynı yere inmişler.
Orada bir bağ evi varmış. Gidip kapıyı çalmışlar. Ev sahibine olayı anlatmışlar. O da; "Evde benimle beraber iki kişiye daha yeri var, kalan bir kişi de ahırda yatabilir" demiş.
Müserref: "Ben yatarım" demiş. Gitmiş ahıra bakmış ki, bir domuz var içerde. İki dakika sonra geri gelip; "Arkadaşlar İslam dinine göre domuz haram ben yatamam orda.” demiş.
Hindistan başkanı gitmiş. O da iki dakika sonra gelmiş; "Ya ahırda inek var. Bizim inançlarımıza göre inek kutsal ben de yatamam." demiş.
Bus mecburen; "Ne yapalım, iş başa düştü" deyip gitmiş ahırda yatmaya.
İki dakika sonra.. O da ne! İnekle domuz gelmiş ve demişler ki: “Kusura bakmayın ama böyle bir adamın yanında nasıl yatarız!”
Ve… Yorum
Yorum mu istiyorsunuz? Bu iki kıssanın yorumu, kişilere göre değişebilir.
Ancak ben diyorum ki:"Allah’ın adaleti mutlaka gerçekleşecek, korkakların ve şerefsizlerin saltanatı pek uzun sürmeyecektir..."