banner94

SEVGİLİLER GÜNÜNÜN ARDINDAN

Bir Yeşilçam  klasiği olan Selvi Boylum Al Yazmalım filminde, Asya sevgiyi böyle tasvir etmişti. 

SEVGİLİLER GÜNÜNÜN ARDINDAN

Bir Yeşilçam  klasiği olan Selvi Boylum Al Yazmalım filminde, Asya sevgiyi böyle tasvir etmişti. 

uğur demirbaş
uğur demirbaş
15 Şubat 2020 Cumartesi 23:48
614 Okunma
SEVGİLİLER GÜNÜNÜN ARDINDAN

SEVGİLİLER GÜNÜNÜN ARDINDAN

Sevgi Neydi

Sevgi  İyilikti,

Dostluktu

 Sevgi Emekti…

Bir Yeşilçam  klasiği olan Selvi Boylum Al Yazmalım filminde, Asya sevgiyi böyle tasvir etmişti.  O sahne, kanımca filmin en can alıcı sahnesiydi. Asya bir karar verip, bir yol seçecekti. Bir yanda aşık olduğu, duygularının peşi sıra savrulup, uğruna pek çok fedakarlık yaptığı, ama kendisini terk eden adam İlyas; diğer yanda O’nu ve çocuğunu koruyup kollayan, seven, saygı duyan, sahip çıkan, değer ve güven veren adam Cemşit. Filmi ilk izlediğim yıllarda, ilk gençlik yıllarımı yaşıyordum ve Asya’nın İlyas’ı seçmemesine hem çok üzülmüş, hem de çok kızmıştım. Şimdilerde ise, o tercihin ne kadar güzel ve anlamlı bir tercih olduğunu artık görebiliyorum. Sahi neydi sevgi?  Küçükten büyüğe hepimizin dilinden düşmeyen, adına şiirler, şarkılar, filmler, öyküler,… yazılan bu duygunun hudutları nerede başlar nerede biter bilen var mı?

Sevginin muhteviyatına şöyle bir bakmak gerekiyor galiba. Sevgi kainatta her şeyi başlatan şeydir esasında. Yani kainatın mayası.Yaradan sevdi yarattı, kulları sevgiye hayat kattı. Küçük bir bebekken güvendi, şevkatti, minnet, merhametti sevgi. Gün be gün gelişip kanla, canla beslendi; kardeş oldu, sıla oldu, yuva, aile oldu. Mevcudiyetten temellendiyse; dost oldu, arkadaş oldu. Aidiyetten, kökten, kültürden beslendiğinde yurt oldu, vatan oldu, tarih oldu, millet oldu. Nefsani bir kisve giyip kimi zaman; aşk oldu, sevda oldu, büyülü bir düş oldu. Büyüdü, olgunlaştı eş oldu evlat oldu, türlü meşakkat oldu. Uslandı, ağırlaştı hiçlikte turab oldu. Kemale ererken şu zaruri yolculuk; hakiki manasını bulup, kutsi bir aşk ve ona dair meşk oldu. Ve nihayetinde, işin içinden layıkıyla çıkabildiysek eğer, son sapakta mertebe, Eşref-i mahlukat oldu.  

İşin özü sevgi, insanın varoluşunun tüm alanlarını doldururken, hep farklı farklı görünümlerle ona anlam katmaya da devam ediyordu. Onu herkes kendi yüreğinin ölçüsünde, kendi seçimlerinin rengiyle alıyor. Aldığını kendi ruhi bünyesinde işliyor. Değiştirip, dönüştürdükten sonra ise kendi kimyasından kattıklarıyla yeniden salıveriyordu yaşama. Yeniden salıveriyordu, yaşama değer katmak adına. Yani alırken de, verirken de yaptığımız tüm seçimler bizim. Kimden neyi ne kadar alabileceğimizin terazisi de, kefesi de; kime neyi ne kadar verebileceğimizin ölçüsü de kıstası da hep kendi tercihlerimizin eseri. Bu gün Sevgililer Günü. Ancak buradan bakınca sevginin günü değil, mevsimi var bana kalırsa. Bir de mevsimine göre iklimi ve bu iklimin getirdikleri.  Yaşamınızın her mevsiminde sevgiyi layıkıyla yaşamanız ve yaşatmanız dileğiyle.

                                                                Özgür Zeynep ÖZÜMTÜRK

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner89

banner83

banner26