Hayat anlayışım, yaşam felsefem, belki de düşünce biçimim; şiiri seven gönlünü sever, gönlünü seven ömrünü sever… Bu görüşümü birazcık açıklayayım
Kısaca şöyle söyleyebilirim; şiir gönlün sesidir, bu sesi akıl duyarsa kelimelere çevirir, o kelimelerde söze veya yazıya dönüşürse şiir olur.
Şükür Yüce Allah her kuluna yapısına uygun bir gönül vermiş; gönlümüz varsa mutlaka kendi yaratılış fıtratına uygun sevecek veya sevilmek isteyecektir. İnanın çok kafa yordum, gönül önce sevmek mi ister, sevilmek mi diye… Hadi birde birlikte düşünelim; biz önce sevmek mi istedik, yoksa sevilmek mi?
Ne yalan söyleyeyim; o ilk gençlik yıllarımda sevilmek istedim ve sevgiyi yüreğime oturtamadım… Yıllar sonra anladım ki; insan ilk önce sevecek… seven şunu bilecek; sevilmek sevenin ardına düşer, arar ve bulur seveni.
Ve şu gerçeği de gördüm, sevilmek isteyen sevgiden önce kendine özen gösteriyor, ön plana kendini çıkarıyor ve sevgiyi öteliyor… Gelin sevgiyi ötelemeyelim, önce sevelim.
Kurban bayramı öncesi sevelim… Hem de doyasıya, kıyasıya, ölesiye… ve bir şiir.
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…
GÖZLERİM SENDE KALDI…
… neden bakışlarım puslu diyordum;
anladım… gözlerim sende kalmış YAR…
… önümü, ardımı seçemiyordum;
anladım… gözlerim sende kalmış YAR…
***
… uykular uyudu yalnızlığımda;
içkiler ayıldı sarhoşluğumda…
… ben hep seni buldum bakışlarımda;
anladım… gözlerim sende kalmış YAR…
***
… dağları titretti sesiz çığlığım;
zerreler ürperdi aşkla baktığım…
… gözünü gönlüme duvak taktığım;
anladım… gözlerim sende kalmış YAR…