Yusuf AKGÜL
I-
Bir bayram sabahı, Ayasofya’da
Yürekler birleşsin, canlar buluşsun.
Tarihim dirilsin, şahlansın; ya da
Çatlasın damarlar, kanlar buluşsun.
Mete Han’dan, Atilla’dan köz alıp
Dede Korkut erdemince söz alıp
Kızıl Elma nağrasıyla hız alıp
Kabına sığmayan şanlar buluşsun.
Hazreti Peygamber buyruk vermiş ya
Eyüp el Ensari cenge girmiş ya
Akşemseddin rüyasını görmüş ya
Fatih Sultan Mehmet Hanlar buluşsun.
Bir kutlu fetih ki mühürdü çağa,
Bir kutlu hamle ki kahpe tuzağa!
Ruhu sinmiş elindeki sancağa
Ulubatlı er Hasanlar buluşsun.
Arzın ortasında bir çıbanbaşı
Bizans’ın döktüğü kan ve gözyaşı..
Sökülmez sanmayın temelsiz taşı
Yeter ki seherler, tanlar buluşsun.
Gayesi cihattır emir kulunun,
Sonu gül bahçesi ecdat yolunun..
Dört bir köşesinden Anadolu’nun
Akın akın kahramanlar buluşsun.
Doğu, batı, güney, kuzey.. her yandan
Dualarla, niyazlarla bu meydan
Dolsun yiğitlerle titresin cihan
Alp erenler, mert civanlar buluşsun.
II-
İnlesin kubbede tekbir sesleri
Arşta yankılansın fetih kösleri
Al, yeşil, gök bayrak, üç tuğ süsleri
Surların önünde dünler buluşsun.
Ayasofya’m! Benim ey kutlu yapım!
Emanetim, mülküm, mirasım, tapum!
Nizam-ı Alem’e açılan kapım…
Bir bayram sabahı binler buluşsun.
Ey soylu mabedim! Türk’ün niyazı!
Müslümanlar için sen kara yazı..
Allah’tan muradım: Bayram namazı..
Yan yana saf tutan tenler buluşsun.
Seksen yıllık bir hasret var içimde
Övüncüm, kıvancım saklı suçumda.
Bir töhmet, bir yafta, bir iz kaçımda!
Bin yıllık davalar, kinler buluşsun.
Bu kilidi kapısına kim vurdu?
Papa’ya, Papaz’a kim izin verdi?
Ve bunların hesabını kim sordu?
Önümüzde kutlu günler buluşsun…
Dünyaya sunulan “Hak nizam” için,
İnsanlığa örnek bir “İslam” için,
Yeryüzünde “İstiklal-i tam” için,
Bizler; benler, senler, onlar buluşsun..
Alperenler! Haydin namaz kılmaya,
Bu kutlu müjdeden hisse almaya…
Kızıl Elma’ya hey’ Kızıl Elma’ya!!!
Yusuf yüzlü Can Muhsinler buluşsun..