banner94
 ALAEDDİN KEYKUBAT: 1219-1237
 ANKARA’LILARIN KARDEŞİ
 Selçuklu Sultanı,Büyük Devlet adamı,iyi bir Asker ve bilim insanı.
 Babası Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhusrev dir.Çocukluğunda atabeylerinden çok iyi bir eğitim almıştır.Babasının tahta geçirdiği ağabeyi İzzettin Keykavus’a karşı savaşmış, yenilerek Ankara Kalesine sığınmış ise de 1213 yılında Ankara kalesini ağabeyine teslim etmek zorunda kalmıştır.İzzettin Keykavus’un ölümü üzerine 1220 yılında Selçuklu komutan ve Devlet Adamlarının seçimi ile büyük bir törenle tahta çıkmıştır.Ermenilerin elinden kolonoros kalesini aldı.Burası bundan sonra Alaiye olarak anıldı.Alanya’da tophane ve tersane kurdu.Sinop’ta da tersane kuran büyük sultan İçel.Antakya,Urfa,Ahlat’ı topraklarına kattı.Selçuklunun Kara ve Deniz askeri gücünü zirveye ulaştırmıştır. Alaaddin Keykubat 1237 yılında Kayseri’de veya Meşhed ovasında zehirlenerek öldürülmüştür.
 Büyük Sultan Alaaddin Keykubat Farsça, Rumca ve Arapça dillerini bilmekteydi. Konya Alaaddin Camii, Beyşehir Kubadabad Sarayı, Konya Darüşşifası gibi günümüze kalan bir çok eser yaptırmıştır.Mevlana Celalettin Rumi, babası Bahattin Veled ve Sadrettin Konevi onun zamanında yetişen büyük kültür insanları arasındadır.
           Ankara’lıların kardeşi,vefalısı Büyük sultan Alaeddin Keykubat Ankara’ya 1210 yılında gelmiştir. Ankara’nın yönetiminde bulunan Ahilerin her türlü maddi ve manevi desteğini almıştır. Ankara ve Ankara’lılarla olan karşılıklı sevgi ve gönül bağı, onlara verdiği ahid namelerle de göstermiştir. Ahi zaviyelerinin de katkılarıyla futuvvet birliklerinin faaliyetlerini hızlandırmıştır. Ahi geleneğinden olan ‘Futüvvet Şalvarı’ giymiştir.
            Ankara Çubuk çayı üzerindeki Akköprü gibi köprüler, hanlar ve eserlerle Ankara’nın imarına büyük katkı vermiştir.
            1230 yılında Harizmşahlar ile yapılan ‘Yassıçimen’ savaşında gösterdikleri yararlıktan dolayı Ertuğrul Gazi’ ye iltifatlarda bulunur ve ‘hilat’ giydirir. Haymana ovasını yaylak, Karakeçili – Kesikköprü bölgesini kışlak olarak verir. Tarihin dönüm noktalarından biri olan bu olay daha sonra Osman Gazinin Ahi Ulusu Şeyh Edebali ile tanışma ve kızı Bal (Bala) Hatunla evlenmesine yol açmıştır.
Ertuğrul Gazi daha sonra Bizans sınırına yakın Bilecik – Söğüt dolaylarına yerleşir. Günümüzde Beypazarı’ nın Hırka tepe köyünde Ertuğrul Gazi’ nin babası Gündüz Alp adına yapılmış türbe bulunur.
Alaeddin Keykubat uç beylerinden Hüsamettin Çoban’ a Kastamonu Bölgesini vermiş, Kızılcahamam’ın kuzey bölgesi Hüsamettin Çoban’ın egemenliğinde kalmıştır.
 
KIRMIZI EBE-ORUÇ GAZİ ve ANADOLU EFSANESİ
Kırmızı Ebe Taşlıca köyünde yaşamıştır.13.asır başlarında Anadolu’ya göç eden ‘Bacıyan-ı Rum’ denilen gönüllü kadın velilerdendir.Kocasını savaşta şehit olması üzerine oğlu Oruç ile yalnız yaşayan ve hayvancılıkla geçinen bir kadıncağızdır.Başına bağladığı kırmızı örtüden dolayı Kırmızı Ebe denildiği rivayet edilmektedir.
Anlatılan menkibeye göre Sultan Alaattin Keykubat, Başköy kalesini rum’lardan almak üzere seferde iken mola verdiği köyde Kırmızı Ebe bir bakraç ayran alarak ikram etmek üzere askerlerin yanına gelir ve elindeki ayranı ayrantaşına dökerek askerlere dağıtmaya başlar ve ‘doldurun yavrularım,yiğitlerim,gazilerim’der.Askerler önceleri ayranı yetmeyecekmiş zannederek ‘ver ana,ver ana’ diye seslenirler.hepsinin içmesine rağmen ayran taşındaki ayran tükenmez ve hep dolu olur.Askerler ayrandan kana kana içtikleri halde hiç bitmez.Bunun üzerine ‘Ana-Dolu Ana-Dolu’ şeklinde söylerler.Bu söylem bir tekerleme olarak zihinlere kazınır ve bugün yaşadığımız coğrafya’ya ‘Anadolu’ adının verilmesine dönüşür.olayları duyan Sultan Alaattin Keykubat, Kırmızı Ebe’nin manevi yönünün farkına vararak bir dileği olup, olmadığı konusunda ısrar eder.Bunun üzerine Kırmızı Ebe ‘sırtına sardığı yetim yavrusunun kafire karşı gaza yapmasını ve sağlınızı dilerim.’ der.Etkilenen Sultan ‘Bu çevreden kafirlerden aldığım yerleri ve bütün köy arazisini sana bağışlıyorum’ der ve sözünü Berat’a yazarak verir.Köyü vergiden muaf tutar.Oğlu Oruç bir çok savaşlara katılır.Gazi,Alperen olur.Oruç Gazi adıyla anılır.Kırmızı Ebe’nin ve oğlu Oruç Gazi’nin kabirleri ile ayran taşı ,Kızılcahamam Taşlıca Köyündedir.
      Büyük Sultan Alaaddin Keykubat’ın gelecek nesillerce bilinmesini sağlamak, turizm etkinliği açılımı yapmak için Taşlıca köyümüz merkezli aktiviteler gerçekleştirilmesini öneriyorum.
        Rabbim kendini bilenlerden eylesin.
                                                               Selim ŞENOL
                                                                                                                         

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
ŞAHİN SAZAK 2012-07-09 12:56:07

DİLEK VE TEMENNİLERİNİZN GERÇEKLEŞMESİ DİLEĞİYLE

Avatar
ali anıl 2012-09-04 16:25:42

baskanım bu tarihsel acıklamalar bizlere ışık tutuyor. umuyorum genclerimiz de okuyorlardır. tarihsiz bir gelecek olamaz. Basarılar diliyorum.

banner83

banner26